İnsan bedeni trilyonlarca hücreden ve onlarla birlikte yaşayan, sayıca 10 kat daha fazla mikroorganizma yani mikroplarla birlikte büyük bir bütündür.
İlk olarak, hem insan hücrelerinde, hem de birlikte yaşadığı mikroorganizmalarda neredeyse uçsuz bucaksız genetik kodlar mevcuttur. Yani çok farklı komutlar verebilecek tarifler, sinyaller potansiyel olarak var demektir.
İkinci özellik, bu genetik kodlar genel olarak birbirlerine çok benzemekle birlikte, çok sayıda minik farklılıklar barındırırlar.
Üçüncü değişken, gerek çevresel şartlar, gerek beslenme ve yaşam tarzı kişiden kişiye de çok farklılıklar gösterir. Bu dış şartların, genetik kodları etkileyebilme özellikleri vardır ve buna epigenetik adı verilmektedir.
Sonuçta üç rastgele sayıyı birbiriyle çarpmak gibi çok farklı sonuçlar ortaya çıkar.
Yani, bunun sonucunda dış görünüşleri birbirine çok benzeyen genetik yapılarla, birbirine çok benzeyen dış faktörler arasındaki etkileşim çarpanlar şeklinde olduğu için ortaya çıkan sonuçlar birinden çok farklı olmaktadır.
Işte günlük yaşantıda gördüğümüz ve nedenin tam olarak açıklayamadığımız birçok hastalık veya sağlıklı olamama halinin nedeni bu çok bilinmeyenli denklem içerisinde aranabilir.
Fertiliteyi yani doğurganlığı etkileyen yardımcı ve alternatif tedavi yöntemlerini bu zeminde değerlendirmek gerekir.
Bu yöntemleri de üç başlık altında incelemek uygun olur:
İlk başlık diğer birçok kronik hastalıkta olduğu gibi üreme yani fertilite sorunu olan kişilerde de genel sağlık kurallarına uygun yaşamak tartışma götürmez bir şekilde önemlidir ve gereklidir.
1) Beslenme
2) Spor-Egzersiz
3) Uyku ve
4) Stres
İkinci konu birçok vitamin, mineral ve besin maddesi eksikliklerinin yaygın oluşudur. Fakat, bu eksikliklere dayanıklılık genetik zemine göre ciddi değişiklikler gösterir. Bu nedenle bireysel olarak bu eksikliklerin aranması ve eksiklerin yerine konması önemlidir. Yani, bu grup vitamin, mineral ve takviyelerin her durumda Herkes İçin yararlı olacağını söylemek pek mümkün değildir. Yine de, modern ortak yaşamımızın ortak sonucu olarak, sık görülen vitamin eksiklikleri başta D vitamini olmak üzere B12 ve folik asit dışında çinko, magnezyum Selenyum gibi mineraller eksikliği yaygın olarak karşımıza çıkmaktadır.
Üçüncü yardımcı yöntemler grubu Fitoterapi, yani bitkisel tedavi, ise muhtemel yararları nedeniyle birçok hasta tarafından kullanılabilir ve kullanılmaktadır.
Ancak bu başlık altındaki takviyeler yine kişisel farklılıklar nedeniyle, gerek doz ayarlaması, gerek içerik standardizasyonu nedeniyle çok dikkat gerektirmektedir.