Myomlar uterusun en sık görülen iyi huylu düz kas tümörleridir. Kadınlarda %20-25 oranında saptanabilmektedir. Myom bulunan kadınlarda, infertilite varlığı, yaş, doğurganlığın tamamlanması, myomun boyutu ve myomun yerleşim yeri ve boyutu tedavi seçiminde önemli rol oynamaktadır. Myomlar intramural (duvar içi), Subseröz (dış yüzeye doğru büyüyen), Submüköz (rahim boşluğuna doğru) ya da intra-ligamenter (Rahmi tutan bağlar arasında) yerleşimlerde bulunabilmektedir. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik mutasyonlar ve diğer faktörler, seks hormonlarına bağlı hormonal değişiklikler sorumlu tutulmaktadır.
Belirti ve bulgular arasında ağrı, infertilite, bası semptomları, vajinal kanama ön plandadır.
Eğer rahim içi boşluğunda endometrium adını verdiğimiz boşluğun şeklini bozuyor, bası veya dolma defekti yapıyorsa yapıyorsa, embriyonun tutunmasını engelleyerek infertilite tedavisinde olumsuzluklara veya infertilite olmasa da kanama ile seyreden komplikasyonlara neden olabilmektedir.
Tanısında vajinal ultrasonografi oldukça etkili bir yöntemdir. Ancak pelvis dışına çıkan dev myomlarda, dejenerasyon söz konusu olduğunda veya adneksiyel bölgede yer alan myomlarda olası adneksiel solid kitlelerle ayırıcı tanısı için MR veya tomografi de yardımcı olacaktır.
Tedavi genellikle cerrahidir ve bulunduğu yer, boyut ve semptomlara göre histeroskopi adını verdiğimiz vajinal yoldan rahim içine girilerek yada karından laparoskopi adı verilen kapalı yöntem veya açık cerrahi ile yapılmaktadır. Cerrahisi, uterusun normal şekil ve yapısının korunması ve özellikle embriyonun yerleşeceği iç duvar bütünlüğünün korunarak yapışıklıkların engellenmesi prensiplerine uygun olmalıdır.
Özellikle doğurganlığını tamamlamış hastalarda yapılacak cerrahi ile kadının fertilitesinin korunması adına cerrahi deneyimi yüksek olan kliniklerde yapılması tercih edilmelidir.